Opel Zafira Life, ile uzun yola çıkıp test etme imkanı bulduk. 15 günde yaklaşık 3200 km yol yaptığız araçta hissettiğimiz duygu ise “bırakmak zor geldi”.
Opel Zafira, 7 kişilik MPV olarak yolara çıktı. Zaman içinde MPV pazarına yön veren Zafira, yenilenerek ve makyajlarla gündemde kaldı. Opel, PSA ile ortaklığı ile birlikte daha önce Renault’la birlikte ürettiği Vivaro’nun üretimini durdurdu. Yeni Vivaro PSA’nın Citroen ve Peugeot’ta bulunan ticari araç versiyonu üzerine yapıldı. Tıpkı iki markada ticari araç dışında bu otomobil versiyonları da satılmakta olduğu için Opel’de bu modelin otomobil versiyonuna farklı bir isim buldu. Bizim 7 kişilik Zafira, artık 9 kişilik ve hala otomobil ruhsatlı olarak satılır oldu. Bu arada hem ticari hem de binek olarak Toyota markasında üvey kardeşinin olduğunu da belirtmek lazım.
Zafira, ismi kalabalık ailelerin tercihi olmaya devam ediyor. Hatta 2 yolcu ve birçok bavul alanı ile birlikte. Ben daha önceki Zafira modellerini de test ettiğim için şunu söylemeyebilirim. Daha önce bagaj alanına gizlenen koltuklar yerine 9 koltuk ve bagaj alanından taviz vermemek oldukça keyifli.
Opel Zafira Life, Türkiye’de 9 koltuklu ve 2.0 lt turbo dizel motor seçeneği ile satılıyor. Elegance XL tek paketle satılan Zafira Life, rekabetçi donanımlara sahip. Opel’in bu sınıftaki ticari seçenekleri Vivaro Cargo ve Yeni Vivaro City Van’da oldukça konforlu ve beklentileri karşılayacak türden.
Zafira Life, tasarım olarak ticari kardeşlerinden ayrılıyor. Daha zengin donanımlar ve Zafira Life’a has özellikler göze çarpıyor. Aracın ön kısmı krom detaylarla daha zengin gösteriyor. Ön tampon ve panjur Zafira Life’ı fark edilir kılıyor. LED gündüz farları ve XENON uzun hüzmeli farlar, keskin hatları ve dinamik duruşuyla aracın ön tasarımını tamamlıyor. Sürgülü yan kapılar elektrikli motorla otomatik açılıp kapanıyor. Bunu için ister kontak anahtarı, ister orta konsoldaki butondan, ister kapı kenarındaki butondan isterseniz de kapı koluna içerden yada dışarıdan yapacağınız küçük bir dokunuşla açılıyor. Araç 9 koltukluyken yaklaşık 1000 lt bagaj hacmi var bu hacim tüm koltuklar söküldüğünde yaklaşık 5000 lt ye çıkıyor. Bagaj kapağı otomatik değil ama hafif yapısı ile sorunsuz kullanım sunuyor.
Opel Zafira Life ile uzun bir yolculuk yapmak için İstanbul’dan yola çıktığımızda araç yaklaşık 150 kilometredeydi. Rotamız üzerinde önce otoyoldan Ankara vardı. Aracın otoyol konforu son derece keyifli ve bu sürüş destekleri ile daha da artıyor. Ankara’ya kadar çoğunlukla hız sabitleme sistemi ile gittik. Gece kullanımda otomatik uzun farlar karşıdan gelen araç veya önünüzde araç olmadığında devreye girerek görüşünüzü daha iyi hale getiriyor.
Opel Zafira Life’ta kullanılan 1997 cc hacmindeki 4 silindirli turbo beslemeli dizel motor 3750 d/d’da 180 HP güç ve 2000 d/d’da 400 Nm tork üretiyor. 8 ileri otomatik şanzıman sürüş konforunu artırıyor. Şanzıman çevirmeli bir vites seçici ile kontrol edildiği içi orta konsolda vites kolunun yer kaplaması önleniyor. Aracın ön kısmında sürücü ve 2 yolcu koltuğu bulunuyor. Sürücü koltuğu uzun yolda bana ofis koltuğumu aratmayacak konfor sundu. 2 yolcu koltuğu tek parça ve yeterli sırt açısı ile konfor konusunda sorunsuz.
Ankara’dan sonra rotamızı Adana’ya doğru çeviriyoruz. Otoyoldan çıkıp Tuz Gölü’nün kıyısından Akdeniz’e doğru aşağıya iniyoruz. Adana ve Mersin civarındaki birçok turistik yere uğruyoruz. Özellikle bu aylarda Toroslar ve bu bölgedeki yaylara gitmenin tam zamanı. Birçok yayla ve şelalelin ardından James Bond’un bir sahnesi ve TV dizileri ile ünlenen Varda Köprüsü’ne gidiyoruz. Bu köprüyü Almanlar yapmış o yüzden bir Alman markası ile o bölgeye gitmek ayrı bir detay oldu. Köprüye gidene kadar kayaların oyularak yapıldığı tünellerden geçiyoruz. Zor şartların olduğu yollarda Zafira Life’ın IntelliGrip sisteminin çamur, kum veya kar gibi zorlu yol şartlarında ekstra çekiş sağladığı aklımıza geliyor ve kendimizi güvende hissediyoruz. Adana Pozantı yol ayrımından girerek Belemedik adlı ilçeye geliyoruz. Tarihi tren istasyonu ve sararan ağaçların eşsiz manzarasını görmeniz lazım. Bu mevsimi kaçırmadan buraya bir gidin derim.
Adana ve Mersin yaylaları birbirine çok yakın gün içinde 2 veya 3 yaylaya çıkıp birçok şelale ve tarihi kale görmeniz mümkün. Adana merkezde ise sizi bekleyen tarihi ve lezzetli mekanlar sizi bekliyor.
Dönüş yolunda Ürgüp’e uğruyoruz. Bu kadar gelmişken Peri Bacaları’nı görmeden dönülmez diye düşündük. Bu mevsimde Peri Bacaları masalsı görünüyor.
İstanbul’a yaklaştığımızda çoktan aracın kilometresi 3000’i geçmişti. Fabrika verilerine göre ortalama 5.4 lt/100 km olan ortalama verisine yakın bir tüketim tutturduğumuzu gördüm. Ekonomik kullanımı ve etkili performansı beni mutlu etti. Yorgunluk hissetmeden yaptığımız bu uzun yolculuktan bize bir sürü anı ve fotoğraf kaldı.
Ahmet Said Özen
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli